Türk Telekom Grubu'nun 2025 yılı birinci çeyrekteki konsolide gelirleri yıllık %18,3 artışla 45,6 milyar TL'ye ulaştı


Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk Telekom Grubu, 2025 yılı birinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı.
Konsolide gelirler yıla güçlü bir başlangıç yaparak 1Ç'25'te yıllık %18,3 artışla 45,6 milyar TL'ye ulaştı. UFRYK 12 hariç gelir büyümesi %17,6 olarak gerçekleşti. FAVÖK bu çeyrekte %26,5 artarak 17,9 milyar TL'ye yükselirken, FAVÖK marjı %39,3 oldu. Net kar yıllık bazda %45,2 artışla 5,1 milyar TL olarak gerçekleşti. Net Borç/FAVÖK1 çarpanı 1Ç'25 itibarıyla 0,73x seviyesine geriledi.
Türk Telekom CEO'su Ümit Önal açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Yıla sabit internet ve mobil performansımızdaki gücümüzü koruyarak oldukça başarılı bir başlangıç yaptık. Devam eden dezenflasyon süreci, yılın başında personel ücretlerinde yaptığımız artışa rağmen 1Ç’25 faaliyet giderlerindeki görece ılımlı seyir ve gelir tarafındaki güçlü performans ile birlikte operasyonel sonuçlarımıza olumlu katkı sağladı. Son dönemdeki gelişmeleri ve piyasa dalgalanmalarını yakından izliyor, bunların abone davranışları ve iş kollarımız üzerindeki olası etkilerini değerlendiriyoruz. Şu ana kadar somut bir etki gözlemlemiş değiliz. Bu nedenle, daha önce paylaştığımız 2025 yılı öngörülerimizi koruyoruz. Bununla birlikte, baz senaryomuzdan farklı senaryolara hazırlıklı olmak için hem yerel hem de küresel haber akışını dikkatle takip etmeyi sürdürüyoruz."
list*Çeyrek Finansal Gelişmeler Geçen yılın aynı döneminde 38,5 milyar TL olan konsolide gelirler %18,3 artarak 45,6 milyar TL'ye yükseldi. Sabit internet ve mobil büyümeye bir kez daha öncülük ederken, kurumsal data ve ekipman satışlarındaki güçlü seyir de artışı destekledi. UFRYK 12 muhasebe etkisi hariç tutulduğunda, 1Ç'25 gelirleri yıllık bazda %17,6 artışla 44,2 milyar TL’ye ulaştı. Segmentler bazında sabit genişbant %20,8, mobil %24,3, TV %16,0 ve kurumsal data %31,2 oranında büyürken uluslararası, sabit ses ve diğer gelirler sırasıyla %8,8, %2,5 ve %5,8 oranında daraldı.Sabit internet ve mobil, UFRYK 12 hariç faaliyet gelirlerinin %76,2'sini oluştururken yıllık bazda toplam 6,3 milyar TL'lik gelir artışı ile büyümeye en fazla katkıyı sağladı. Kurumsal data ve ekipman satışları 0,9 milyar TL ilave katkı sağlarken, BT çözümleri ve uluslararası gelirlerdeki toplam 0,6 milyar TL’lik yıllık daralma bu katkıyı sınırladı. Kurumsal data ve ekipman satışlarındaki değişim büyük ölçüde fiyat revizyonlarından kaynaklandı. BT çözümleri tarafındaki daralma ise, yüksek baz etkisinin yanı sıra sektörel dinamiklere ilişkin öngörülerimiz kaynaklı olarak yılın geneli için ılımlı bir seyir beklentimizle uyumlu gerçekleşti. Ayrıca, bazı gelirlerin ileriki çeyreklere kayması da ilk çeyrekteki zayıf görünümü pekiştirdi. Uluslararası iş kolumuzda, EURTRY kurundaki değişimin yıllık enflasyon oranının altında kalması, TL bazında performansı baskılarken, sabit ses segmentinde devam eden düşüş de toplam gelirleri yıllık bazda aşağı çeken faktörlerden oldu.
ARPU gelişimi; devam eden abone kazanımları, fiyatlama aksiyonları ve başarılı üst pakete geçiş
(upsell) performansı sayesinde güçlü kalmaya devam etti. Sabit internet gelirlerindeki yıllık
%20,8'lik büyüme, ortalama abone sayısındaki %1,3'lük ve ARPU'daki %19,4'lük artışın etkisiyle bir önceki çeyrek performansının üzerinde gerçekleşti. Mobil gelirdeki %24,3'lük büyüme,
ortalama abone sayısındaki %5,4'lük ve ARPU'daki %18,6'lık güçlü artışlar sayesinde bir önceki çeyreğe göre yatay seyrederek yüksek performansını korudu.
Doğrudan giderler, arabağlantı giderleri ve ekipman & teknoloji satış giderlerinin sırasıyla %6,1 ve %20,9 azalması, vergiler ve şüpheli alacak giderlerinin ise sırasıyla %22,1 ve %70,0 artmasıyla yıllık bazda %6,1 oranında sınırlı artış gösterdi. Arabağlantı giderlerindeki düşüş kur ve enflasyon muhasebesi etkisinden kaynaklanırken, ekipman ve teknoloji satış giderlerindeki düşüş, Türk Telekom ve iştiraki İnnova tarafından sunulan BT çözümlerinden elde edilen gelirlerdeki daralmaya paralel olarak gerçekleşti. Vergiler, mobil geliriyle paralel yükselirken,
ticari giderler bir önceki yıla göre %12,8, diğer giderler ise %16,0 oranında artış gösterdi.
Pazarlama, reklam, marka ve kurumsal iletişim giderleri ticari giderlerdeki artışı açıklayan ana kalemler olmaya devam etti. Diğer giderler kaleminde, ilk çeyrekte elektrik tarifelerine zam yapılmaması nedeniyle network giderleri yıllık bazda sabit kalırken, personel giderleri büyük ölçüde her yıl sene başında yaptığımız personel (sendikasız) ücret artışına bağlı olarak %15,3 oranında yükseldi. Sendikalı personel için 2024 Eylül-2025 Şubat dönemini kapsayan altı aylık ücret artışı da 11 Kasım 2024 tarihinde duyurduğumuz toplu iş sözleşmesi şartlarına uygun şekilde, Mart ayı itibarıyla uygulamaya alındı. Sonuç olarak, faaliyet giderlerinin satışlara oranı operasyonel kaldıraçta devam eden iyileşme sayesinde 1Ç'24'teki %63,3 seviyesinden %60,7'ye gerilerken bir önceki çeyreğe göre neredeyse sabit kaldı.
Konsolide FAVÖK, bir kez daha gelir büyümesinin önüne geçen %26,5 artışla 14,2 milyar TL’den 17,9 milyar TL'ye yükselirken, marj yıllık 260 baz puanlık güçlü artışla %39,3'e ulaştı. UFRYK 12 muhasebe etkisi hariç tutulduğunda FAVÖK marjı %40,2 olarak gerçekleşti.
Bilindiği üzere, 4Ç'24'te amortisman gideri hesaplamasında değişikliğe giderek ilgili maddi olmayan duran varlıkları kalan faydalı ömürlerinden veya uzatılacak sabit hat imtiyaz sözleşmesi süresinden daha kısa olanı kadarlık bir süre boyunca amortismana tabi tutmuştuk.
Söz konusu düzeltme, 2024 yılı amortisman giderinin tamamını dikkate almış, ancak 4Ç'24'te tek seferlik bir düzeltme olarak kaydedilmişti. Bu itibarla, 1Ç'25 finansallarını bir önceki yıl ile karşılaştırabilir kılmak amacıyla, 1Ç'24 amortisman ve itfa giderlerini bu kayıt kapsamında yeniden düzenledik. Buna göre, 1Ç'25'te amortisman ve itfa gideri 9,7 milyar TL olarak gerçekleşirken, 1Ç’24 için düzeltilmiş rakam 9,9 milyar TL oldu. Sonuç olarak, 1Ç'25 faaliyet karı yıllık bazda %92,6 artışla 8,2 milyar TL'ye ulaşarak güçlü performansımızı bir kez daha ortaya koydu.
5,5 milyar TL tutarındaki net finansman gideri yıllık bazda %29,3 oranında azalırken, çeyreklik bazda %4,4 oranında arttı. Yıllık azalışta büyük ölçüde enflasyonun oldukça gerisinde gerçekleşen USDTRY ve EURTRY kurlarındaki ortalama %17’lik artış etkili oldu. Güçlü operasyonel performans ve serbest nakit akışı sayesinde azalan net borç seviyesi de bu düşüşe katkı sağladı. Bununla birlikte, döviz kurlarında çeyreklik bazda gözlenen yaklaşık %9’luk değişim, net finansman giderlerindeki çeyreklik artışta etkili oldu. Finansal piyasalardaki son dalgalanmalar nedeniyle kur riskinden korunma (hedge) maliyetlerinde bir miktar artış yaşandı.
TCMB'nin son sıkılaşma adımları ile birlikte bu etkinin, 2Ç'25'ten itibaren daha belirgin olması beklenebilir.
Gelir tablosunun kur hareketlerine hassasiyeti analizine göre, diğer her şeyin sabit olduğu varsayıldığında, kurlardaki %10’luk artışın 1Ç'25 vergi öncesi kar üzerinde 1 milyar TL olumsuz etki, benzer şekilde kurlardaki %10’luk düşüşün 1,1 milyar TL olumlu etki yaratması beklenmektedir. Geçen yıl 1,13x ve geçen çeyrek 0,81x seviyesinde olan Net Borç/FAVÖK oranı 1Ç’25’te 0,73x seviyesine gerilemiştir.
Önemli kısmını ertelenmiş vergiler oluşturmak üzere kaydedilen 3,5 milyar TL vergi gideriyle efektif vergi oranı %40,6 olarak gerçekleşti. Yasal kurumlar vergisi oranından sapma, geçen yılın vergi varlıklarının enflasyon muhasebesi ilkelerine göre 1Ç’25 sonuna endekslenmesi ve ÜFE ile TÜFE arasındaki farktan kaynaklandı. Sonuç olarak, net kar yıllık bazda %45,2 artışla 5,1 milyar TL oldu.
Yatırım harcaması geçen yılın düşük bazı ile birlikte bir önceki yıla göre %27,7'lik bir artış göstererek 8 milyar TL oldu. Böylece, bu dönemde yatırım harcamalarının satışlara oranı %17,6 olarak gerçekleşti.
Kaldıraçsız serbest nakit akışı2
, 4Ç'24'te 7,3 milyar TL ve 1Ç'24'te 2,6 milyar TL iken; 1Ç’25’te 7,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Güçlü operasyonel performans ve 2023 depremlerine ilişkin sigorta tazminatından kalan kısmın tahsili, serbest nakit akışının yıllık bazda üç katına çıkmasını sağlayan faktörler oldu.
Net borç3 1Ç'24'teki 64,7 milyar TL seviyesinden 1Ç'25'te 54,4 milyar TL'ye geriledi. UFRS 16 etkisi hariç tutulduğunda net borç 48,9 milyar TL olarak gerçekleşti. 1Ç'25 itibarıyla, UFRS 16 etkisi hariç yabancı para cinsi finansal borç çeyreklik ve yıllık bazda düşerek 1,5 milyar USD’ye geriledi (4Ç'24: 1,6 milyar USD; 1Ç'24: 1,9 milyar USD). TL finansmanın payı 1Ç'25 itibarıyla
%5,5 olarak gerçekleşti.
Yabancı para net kısa pozisyonumuz4 1Ç'25 itibarıyla 203 milyon USD oldu. Üst bariyerlerini aşmış PCCS işlemleri koruma (hedge) portföyünün dışında tutulduğunda, yabancı para pozisyonu 282 milyon ABD doları kısa pozisyondur.


https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1435058

İlgili Hisseler