Coca-Cola İçecek'in FAVÖK marjı 3.çeyrek'te 96 baz puan artarak %22,3'e ulaştı


Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

Coca-Cola İçecek (CCI) CEO’su Karim Yahi’nin Değerlendirmesi:
2025’in ilk dokuz ayını geride bırakırken, yılın başında belirlediğimiz stratejik önceliklerimiz doğrultusunda hareket etmeye devam ediyoruz. Bu süreçte odağımızı satın alınabilirliğe, dengeli hacim ve değer odaklı büyümeye net bir şekilde yönelttik. Makroekonomik ve jeopolitik zorlukların yanı sıra, bazı pazarlarımızda enflasyonun kalıcılığını korumasına rağmen, çeşitlendirilmiş ürün ve ülke portföyümüz bir kez daha dayanıklılığını, çevikliğini ve gelişmekte olan pazarlardaki kompleks zorlukları başarıyla yönetme kabiliyetimizi ortaya koydu.
Tüm zorluklara rağmen, konsolide düzeyde yüksek tek-haneli satış hacmi artışı ile güçlü sonuçlar elde ettik.
Bu sonuçlar, güçlü operasyonel yetkinliklerimizin ve geniş coğrafi ayak izimizin bir sonucu olmakla birlikte,
üçüncü çeyrekte önceki çeyreklere kıyasla daha güçlü bir operasyonel karlılık gelişimi ile değer yaratmayı başardık.
3Ç25'te, konsolide satış hacminde yıllık bazda %8,9 artış sağlayarak 477 milyon ünite kasaya (“ük”) ulaştık.
Tüm uluslararası pazarlar olumlu katkı sağlarken, Özbekistan ve Kazakistan önceki çeyrekteki güçlü ivmelerini sürdürdü. Orta Asya operasyonları %27,0'lık büyümeyle çok güçlü bir performans sergiledi. Sel felaketinin etkisine rağmen, Pakistan operasyonları da olumlu katkı sağladı. Öte yandan, Türkiye operasyonları, katma değerli kategorilere odaklanma stratejimizin bir parçası olarak, su kategorisindeki çift haneli düşüşün etkisiyle satış hacmi %1,7 geriledi. Türkiye'de Coca-Cola™ %1 büyüdü ve gazsız içecekler kategorisi, su satışlarındaki düşüşü kısmen telafi ederek çift haneli güçlü bir büyüme kaydetti. Bu performans, gelir büyümesi yönetimi kapsamında yürüttüğümüz ürün portföyü optimizasyonu gibi girişimlerle desteklenen sürdürülebilir değer yaratma odağımızın bir yansımasıdır.
Önceki finansal sonuçlarımızda da belirttiğimiz gibi, yılın ilk yarısı hacim odaklı geçerken, ikinci yarıda odak noktası, disiplinli uygulama ve gelir büyümesi yönetimi aksiyonları ile desteklenerek değer yaratmak oldu.
Bu değişim, üçüncü çeyrek sonuçlarımızda açıkça görülürken işimizin çevikliğinin de ispatı oldu. Üçüncü çeyrekte, enflasyon muhasebesi dahil ve hariç olmak üzere kaliteli bir büyüme gerçekleştirdik. Enflasyon muhasebesi etkisi dahil, faaliyet kar marjımız yıllık bazda 125 baz puan artış gösterdi. Enflasyon muhasebesi etkileri hariç tutulduğunda, brüt kar ve FVÖK'te yıllık bazda güçlü bir marj artışı elde ettik. 3Ç25'te enflasyon öncesi FVÖK marjımız %20,4 ile son on yılın en yüksek üçüncü çeyrek marjları arasında yer aldı.
İlk dokuz ayda, güçlü hacim artışı ve FVÖK performansı kombinasyonu, CCI'ın uluslararası rakipleri arasında en üst sıralardaki konumunu pekiştirdi. Enflasyon muhasebesi hariç, 2,72 ABD Doları NSG/ük ve 606 milyon ABD Doları FVÖK elde ederek son beş yıldaki istikrarlı performansımızı sürdürdük. Bu dönemde,
ABD Doları bazında NSG ve FVÖK’te %17, hacimde ise %7 oranında bileşik yıllık büyüme sağlayarak,
sürdürülebilir değer yaratmaya odaklanan uzun vadeli yaklaşımımızı güçlendirdik.
Ekim 2025'te S&P Global Ratings, CCI' ın uzun vadeli ihraççı kredi notunu BB+ olarak teyit etti ve görünümünü ‘Negatif'ten 'Durağan'a yükseltti. Türkiye'deki zorlu makroekonomik koşullar ve yüksek borçlanma maliyetleri göz önüne alındığında, S&P'nin görünüm revizyonu, CCI’ın çeşitlendirilmiş operasyonel ayak izini etkin bir şekilde kullanma ve güçlü bilanço disiplinini sürdürme becerisinin bir sonucudur. CCI'ın notu, ülke notunun iki basamak üzerinde yer almakta ve S&P'nin Türkiye'de verdiği en yüksek notlardan biri olmaya devam ediyor.
Yılın son aylarına yaklaşırken, volatiliteyi yönetmeye ve karlı büyümeyi sürdürmeye odaklanmaya devam ediyoruz. Yıl sonu FVÖK beklentilerimizi gerçekleştirme konusunda güvenimiz tam. NSG/ük sene başındaki beklentilerimizin bir miktar altında kalsa da satış hacmimiz beklentilerimizin üzerinde seyrediyor. Geçen yıla kıyasla FVÖK marjımızdaki düşüş, yıl başında “hafif baskı” olarak nitelendirdiğimiz kabul edilebilir aralıkta kalacaktır. Bizi gerçekten farklı kılan yalnızca elde ettiğimiz sonuçlar değil, çalışanlarımızın tutkusu ve amacı. Bu da ilerlemeye devam ederken en büyük güç kaynağımız olmaya devam ediyor.
CCI'ın konsolide satış hacmi, 3Ç25'te geçen yılın aynı dönemine göre %8,9 artışla 477 milyon ünite kasa (“ük”) olarak gerçekleşerek, dokuz aylık kümülatif satış hacmini yıllık bazda
%8,6 artışla 1,3 milyar ünite kasaya yükseltti. 3Ç25'te Türkiye'deki satış hacmi yıllık bazda
%1,7 azalırken, Pakistan'da %0,7'lik sınırlı bir artış görüldü. Özbekistan ve Kazakistan önceki çeyrekteki güçlü büyüme ivmesini sürdürerek satış hacimlerini sırasıyla %36,5 ve %24,2 arttırdı. Orta Asya'daki devam eden güçlü performansın öncülüğünde, tüm uluslararası pazarlar 3Ç25'teki hacim artışına katkı sağladı. Irak ve Azerbaycan satış hacimleri sırasıyla
%7,8 ve %10,2 artarak güçlü performans gösterdi. En büyük iki pazarımız satış hacmi açısından daha yavaş bir seyir izlese de güçlü konsolide satış hacmi büyümesi ülke düzeyindeki dinamiklerin genel performans üzerindeki önemli etkisini yansıtıyor. Sonuç olarak,
uluslararası operasyonların toplam satış hacmi içindeki payı 3Ç25'te yıllık bazda 393 baz puan artışla %63,7'ye yükseldi.
Gazlı içecekler kategorisi 3Ç25'te %8,9 büyürken, Coca-Cola™ performansı kategori trendiyle benzer bir seyir izledi. Gazsız içecekler kategorisi bir önceki çeyrekteki %20,6'lık artışın üzerine, 3Ç25'te %26,0 oranında büyüdü. Fusetea'nın %47,9'luk etkileyici büyümesi ve enerji içecekleri segmentindeki %42,6'lık güçlü artış kategoriyi destekledi. Buna karşılık, su kategorisi düşük katma değerli segmentleri kademeli olarak azaltma stratejimizle uyumlu olarak yıllık bazda %6,3 daraldı.
Ürün portföyümüzün kalitesini yükseltme yönündeki uzun vadeli stratejimiz doğrultusunda,
küçük paketlere, yerinde tüketim kanalına ve şekersiz ürün portföyümüze odaklanmaya devam ediyoruz. Bu alanlar, değişen tüketici tercihlerine cevap vermek ve yüksek değerli segmentlerdeki etki alanımızı büyütmek açısından büyük önem taşıyor.
Küçük paketlerin payı, 3Ç25'te yıllık bazda 6 baz puanlık sınırlı bir artışla %29,4'e ulaştı. Bu artış, 3Ç24'teki güçlü büyümenin ardından daha dengeli bir büyüme eğilimini yansıtıyor. En yüksek küçük paket payına sahip pazarlarımızdan biri olan Türkiye'deki yavaş büyüme, toplam küçük paketlerin payındaki coğrafi dağılımın hafif negatif seyretmesine neden oldu. Yerinde tüketim kanalındaki hacim payımız, neredeyse tüm pazarlarda devam eden ivmenin desteğiyle yıllık bazda 62 baz puan artışla %30,5'e yükseldi. Hem küçük paketler hem de yerinde tüketim kanalı, kaliteli ürün portföyünü genişletmek ve artan tüketim fırsatlarını yakalamak için önemli stratejik itici güçler olmaya devam ediyor.
3Ç25'te Türkiye'deki satış hacmi yıllık bazda %1,7 düşüş göstererek 173 milyon ünite kasaya gerilerken dokuz aylık kümülatif satış hacmi geçen yılın aynı dönemine göre %0,4'lük hafif bir düşüşle 462 milyon ünite kasa olarak gerçekleşti. Temmuz ve Ağustos aylarında elverişli hava koşullarının desteğiyle satış hacimleri pozitif seyretse de Eylül ayında hava koşullarının kötüleşmesi ve tüketicilerin satın alma gücünün zayıflaması nedeniyle satış hacminde düşüş kaydedildi. 3Ç25'te, gazlı içecekler kategorisi sabit kalırken, Coca-Cola™ %0,7 büyüdü.
Gazsız içecekler kategorisi ise %12,0'lık güçlü bir büyüme kaydetti. Toplam hacimdeki düşüş,
katma değer yaratmak için bilinçli olarak geri plana aldığımız su kategorisindeki %19,2'lik azalıştan kaynaklandı. Yıl sonuna doğru, tüketicilerin satın alma gücü zayıflarken asgari ücrette ara artış olmaması genel tüketime yönelik bir zorluk teşkil ediyor.
Türkiye'de, kaliteli portföy karmasına odaklanmaya devam ediyoruz. Küçük paketlerin payı,
3Ç24'te gerçekleşen yıllık bazdaki 181 baz puan artış üzerine 3Ç25'te %33,4 olarak yatay seyretti. Türkiye'de yerinde tüketim kanalının payı 48 baz puan artarak 3Ç25'te %32,4'e ulaşırken geleneksel kanalın payı 112 baz puan düşüşle 3Ç25'te %38,1 olarak gerçekleşti. Bu durum, özellikle kanal yapısının nispeten doymuş olduğu Türkiye'de, devam eden satın alınabilirlik zorluklarının büyüme potansiyelini sınırladığını yansıtıyor. Şekersiz ürün portföyü de öncelikli alanlarımız arasında yer almaya devam etti. Toplam gazlı içecekler içindeki payı 3Ç25'te 60 baz puan artarak %7,2'ye ulaştı. Fusetea'nın %29,3'lük güçlü artışla devam eden büyüme ivmesi sayesinde, gazsız içecekler kategorisi 3Ç25'te güçlü kaldı. Enerji içecekleri,
portföyün daha küçük bir bölümünü oluşturmasına rağmen, yıllık %35,4'lük etkileyici bir büyüme göstererek kategorinin genel performansına katkı sağladı.
Uluslararası operasyonlar, yıl boyunca sergilediği güçlü satış hacmi performansını sürdürerek, 3Ç25'te %16,1'lik güçlü bir büyüme ile 304 milyon ünite kasaya ulaştı. Bu performansla, dokuz aylık kümülatif satış hacmi yıllık bazda %14,1 artışla 875 milyon ünite kasa olarak gerçekleşti. 3Ç25'te uluslararası operasyonların gösterdiği sağlam performans,
özellikle Orta Asya ve Irak'ın güçlü katkılarıyla desteklendi. Orta Doğu'da devam eden jeopolitik hassasiyetlerin Ürdün, Pakistan ve Bangladeş üzerinde baskı yaratmaya devam etmesine rağmen, tüm bu pazarlarda pozitif hacim artışı kaydedildi. Bu pazarlarda, değişen talep modellerine proaktif olarak uyum sağlayıp yerelliğimizi vurgulayarak, çevik ve tüketici odaklı bir yaklaşım sergiledik. Stratejik önceliklerimizle uyumlu olarak, yerinde tüketim kanalının payı 3Ç25'te yıllık bazda 91 baz puan artarak %29,4'e ulaştı. Benzer şekilde, küçük paketlerin payı 52 baz puan artarak %27,2'ye yükseldi. Bu büyümeler, önemli tüketim formatları ve kanalları aracılığıyla kaliteli ürün portföyü odağımıza devam ettiğimizi yansıtıyor.

3Ç25’te:
Net satış geliri (“NSG”), bir önceki yıla göre %6,7 artarak 52,2 milyar TL olarak gerçekleşirken, NSG/ük dönem içinde %2,1 azaldı. Enflasyon muhasebesinin etkileri hariç tutulduğunda, NSG yıllık bazda %39,6 artarak 55,3 milyar TL'ye ulaştı. Satın alınabilirliğe ve doğru fiyatlandırmaya odaklanmaya devam etmemiz, disiplinli ticari promosyon ve ürün portföyü yönetimi ile desteklenerek 3Ç25’te de performansa önemli katkı sağlamaya devam etti. Ayrıca, enflasyon muhasebesi hariç NSG/ük, 3Ç25’te yıllık %5,4 artışla 2,85 ABD Dolarına ulaşarak son on yılın üçüncü çeyrekleri arasında en yüksek seviyeye ulaştı.
Türkiye'de NSG %0,9 düşüş kaydederken, NSG/ük %0,9 artış göstererek yıl başından bu yana NSG/ük'nın aylık bazda kademeli olarak iyileşmesini yansıttı. Enflasyon muhasebesinin etkileri hariç tutulduğunda, Türkiye'deki NSG 3Ç25'te %32,3 artış gösterirken, NSG/ük 136,2 TL'ye ulaşarak yıllık bazda %34,6'lık güçlü bir artış kaydetti. NSG/ük %10,7 artarak 3,35 ABD Dolarına ulaşarak son on yılın zirve seviyesi oldu. Bu performans, satın alma gücünü yakından takip ederek satın alınabilirliği sürdürmek ve aynı zamanda maliyet enflasyonu dinamiklerini yakından izleyerek rekabet gücünü devam ettirmek için optimize edilmiş ticari promosyonlar ile desteklenen, ürün portföyü yönetimi dahil olmak üzere verimli gelir büyümesi yönetimine yönelik girişimlere odaklanmamızın bir sonucu olarak elde edildi.
Uluslararası operasyonlarda NSG, yıllık bazda %13,8 artarak 27,8 milyar TL olarak gerçekleşirken, NSG/ük yıllık bazda %2,0 düşüş kaydetti. Enflasyon muhasebesinin etkileri hariç tutulduğunda, NSG yıllık bazda %45,1 artış gösterirken, NSG/ük yıllık bazda %25,0 iyileşme kaydetti. Devam eden makroekonomik zorluklar ve Orta Doğu'daki çatışmanın olumsuz etkisinin sürmesi nedeniyle, uluslararası pazarlarımızda fiyat artışları sınırlı tutuldu veya ihtiyatlı bir şekilde uygulandı. Bu yaklaşım, satın alınabilirliği ve hacim artışını destekleme odağımızla uyumlu olarak gerçekleşti.
Konsolide bazda brüt kar marjı 3Ç25’te 166 baz puan artarak %38,1'e yükseldi. Uluslararası operasyonlarımızın brüt kar marjı yıllık bazda 311 baz puanlık dikkat çekici bir artış kaydederken, Türkiye operasyonlarının brüt kar marjı da doğru fiyatlama, normalleşen maliyet bazı ve etkili ürün portföyü yönetimi uygulamalarının etkisiyle yıllık bazda 44 baz puan arttı.
Enflasyon muhasebesinin etkisi hariç tutulduğunda, Türkiye'nin brüt kar marjı %44,2 seviyesinde yatay seyrederken dokuz aylık kümülatif brüt marjı %38,8 olarak gerçekleşti.
Uluslararası operasyonlarda enflasyon muhasebesi hariç brüt kar marjı, neredeyse tüm önemli pazarlarımızda görülen sağlam hacim artışı ve disiplinli maliyet kontrolü önlemlerinin desteğiyle 264 baz puan artarak %34,9'a ulaştı.
Konsolide FVÖK marjımız 3Ç25'te 125 baz puanlık bir artışla %18,8 olarak gerçekleşti.
Enflasyon muhasebesi hariç tutulduğunda, FVÖK marjı yıllık bazda 91 baz puanlık kayda değer bir artış ile %20,4’e ulaştı.
FAVÖK marjı 3Ç25'te 96 baz puan artarak %22,3'e ulaştı. Enflasyon muhasebesi hariç FAVÖK marjı ise 3Ç25'te geçen yıla göre 73 baz puan artarak %23,1 olarak gerçekleşti.
TFRS 16 ile ilgili kira borçları dahil net finansman gideri, 3Ç24'teki (2.887) milyon TL'ye kıyasla 3Ç25'te (2.325) milyon TL olarak gerçekleşti
Kontrol gücü olmayan paylar (azınlık payları) 3Ç24'teki (28) milyon TL'ye kıyasla 3Ç25'te
(46) milyon TL olarak gerçekleşti.
Net kar, geçen yılın aynı dönemindeki 6,9 milyar TL'ye kıyasla, 3Ç25'te yıllık bazda %4,2 artışla 7,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Enflasyon seviyeleri önceki yıla kıyasla önemli ölçüde düşük olduğundan, parasal kazançlar önceki yılın aynı çeyreğine göre %44,9 daha düşük olup

net karın büyümesini sınırladı. Bu sonuç, iyileşen operasyonel kârlılık ve sıkı finansal gider yönetimi ile desteklendi. Enflasyon muhasebesi hariç tutulduğunda, net kar geçen yıla göre
%55,7 artışla 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti.
Serbest nakit akımı (“FCF”) 9A24'te (2,6) milyar TL iken 9A25'te 4,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Fabrika yatırımları ve ilave hat genişletmeleri planlandığı gibi devam etmektedir.
Azerbaycan'daki yeni fabrikamız yılın ilk yarısında faaliyete geçmiş olup, Irak fabrikamızda üretim 3Ç25'te başlayarak gelecekte bölgedeki büyüme fırsatlarını yakalama kabiliyetimizi artırdı. Enflasyon muhasebesi hariç tutulduğunda, FCF 7,9 milyar TL olarak gerçekleşti.
9A25 itibarıyla yatırım harcamaları 10,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Toplam yatırım harcamalarının %30'i Türkiye, %70'si uluslararası operasyonlar olarak gerçekleşti. Yatırım harcamaları/Satışlar geçen yılın aynı döneminde %8,7 iken bu dönem %7,2 olarak gerçekleşti.
Konsolide borç 30 Eylül 2025 itibarıyla 56,3 milyar TL (1,35 milyar ABD Doları) ve konsolide nakit 32,2 milyar TL (775 milyon ABD Doları) olarak gerçekleşirken, konsolide net borç 24,2 milyar TL'ye (580 milyon ABD Doları) ulaştı. Net borcun konsolide FAVÖK'e oranı 30 Eylül 2025 itibarıyla 0,8x olarak gerçekleşirken bir önceki çeyrekteki 1,4x seviyesinden iyileşme gösterdi

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1511308

İlgili Hisseler